20 Ekim 2011 Perşembe

LÜTFEN VE LÜTFEN HİÇ OLMAZSA ALLAH VE RESULÜ S.A.V İLE SAVAŞI TERK EDİN‏

Herkese selam......................................................................................................

Hani hep diyorum ya yazdıklarım önce kendi nefs'ime diye.................................................................................................................

Büyük bir kitleyi rahatsız edecek başta devlet büyüklerimiz ve sonra şu meşhur din alimlerimizi............................................................................................................

Bu arada çok ciddi bir kalabalıktan özür dilemek zorundayım.............................................................................................................................

Bu ismini vermiş olduğum zatı muhteremler kafir değildir,onları kafirlerle bir tutup o kadar kafire haksızlık edip günahlarını çekemem,bunlar kafir değil,münafıktır.........................................................................................

Kafir ile münafığın farkı şudur; Kafir küfrünü ilan edip Allah'ı ve hükümlerini inkar edendir, münafık ise, iman ediyormuş gibi görünüp her iki taraftanda cemaat edinmeye bakar ,tıpkı sayın başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN gibi.................................

Kendisi değil midir,Siirt'te mitinglerde minareler süngümüz diye bağıran, ne oldu minarelerimize...............................................................................................................

Şimdiyse sayın Deniz Baykal'dan daha Atatürk'çü olup bir haber kanalında biz değişim partisiyiz diyor hiç utanmadan, yani biz her tarafa her yöne yanar döneriz diyor........................................................................................

Kendisinin terör örgütü lideri çok sayın bebek katili şerefsizden tek farkı o şerefsiz bir terör örgütü lideridir, bizim zatı muhteremde terör ülkesi lideridir çünkü sırf çıkarı için memleketini ve din kardeşi komşularını satmıştır.......................................................................

Kendisini çok zeki sanmakla beraber herkesi zeka özürlü sanıyor, tamam doğru çok zeki ama kafası şeytanlığa çalışıyor fakat bu ülkenin tamamı sığır beyinli değil bunu da bilsin..............................................................................

Siz sanıyormusunuz ki Amerika 10 000 km. uzaktan Irak'a demokrasi getirip halkı Saddam'ın zulmünden kurtarmaya geldi.......................................................................................................................

İşte amaçlarını sıralıyorum,öncelikle şunu bilin ki bunun petrol çıkarı ile uzaktan yakından ilgisi yok, öncelikle baş düşmanı İran'ın dibine kadar gelebilmek çünkü 10 000 km. uzaktan vurmak pek mümkün görünmüyor..............................................

Bu işi hallettikten sonra baş düşmanı bölünmüş ve dağılmış Rusya'yı halletmek ve oradan sırasıyla eğer biz ayağına dolaşmassak, Litvanya üzerinden dolaşıp İsrail'in yani küçük Amerika'nın çünkü dünyayı Amerika Amerika'yı da İsrail yönetir ve onların baş belası Almanlar'dan yahudi katliyamının intikamını almak daha sonra onun için büyük tehdit oluşturan Çin'e dayanmak...........................................................................................................

Bu ara da biz müslüman geçinen yanar döner ülke Türkiye'nin rolüne gelelim...............................................................................................

Bize diyecek ki siz bizim bölgede ki en önemli müttefiğimizsiniz........................................................................................................................................................

Bize yardım etmezseniz anlarız bari ayağımıza dolaşmayın ki sizi de haritadan silmeyelim...................................................................................................................................

Ya İran'ı vurmamız için sınırlarını kullandıracaksın ya da sesini keseceksin biz Irak'tan görürüz işimizi..............................................................................................................................................

Bizde % 98'i müslüman olan bir ülke olarak bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyeceğiz.................................................................................................................................................................................

Şimdi benim bu haddini aşan komplo teorilerimi devlet büyüklerimiz bilmiyorda siyasetin cahili ben mi biliyorum............................................................................................................

Pek çok tv kanalında tanıdıklarım var hemde haber genel yayın yönetmeni ama o kameralar öyle tehlikeli ki hepimiz nefs taşıyoruz ve onun karşısına geçtin mi medya maymunu olur çıkarsın şöyle ki ; Bir tartışma programı düşünün konusu arabesk müziğin zararları olsun yada futbol olsun yada mankenden şarkıcı olur mu olsun ya da örnekler çoğaltılabilir, siz ne derseniz o olsun ve bu konu da söz sahibi kişiler ora da olsun ve sırayla söz alsınlar ve bende ora da bulunayım yada siz............................................................................................

Bana desinler ki Haluk bey siz bu konuda ne düşünüyorsunuz..............................................................................

İnsan nefs'i ben bilmem demez.........................................................................................................................................

Bu benim işim değil demez ve iki cümle de olsa zırvalasam da konuşayım der ve mutlaka benim gibi saçmalayan birileri çıkar ve taraftar edinip show programlarının müdavimi olurum bitti gitti işte............................................................................

Bir kaç örnek ; Ajdar, Zekeriya Beyaz, Medyum Memiş, Keto, Yaşar Nuri ÖZTÜRK gibi ve örnekler sayamayacağımız kadar çoğaltılabilir......................................................................................................

İşte bu sebeple Allah beni hatta cümlemizi o mikrofon ve kamera denilen aletten korusun derim......................................................................................

Ya çok özür diliyorum çünkü çok doluyum ve artık yazmayacağım çünkü en önemli görevimi yaptığımı sanıyorum bir din kardeşiniz olarak.........................................................................................................................

Bu mail'imin asıl amacı olan faiz konusuyla bitirmek istiyorum çünkü bir çoğunuz ben bulaşmadım bulaşmam da diyorsunuz biliyorum ama başta banka sahipleri ve çalışanlarının bana ağız dolusu küfür edeceklerini bilerek şunu söylemek zorundayım.........................................................................................

Hiç bir banka al benim paramı kullan ve ben senden kazanmayayım demez ve o kartları senin cebine koymaz......................................................................................................................

İşte yanıldığımız nokta bu..............................................................................................................................................................

Ben kredi kartlarımı günü gününe öderim demeniz sizi kurtarmaz..................................................................................................................................

Günü gününe öderseniz sadece kullanım faizi ödersiniz, reklamlarda olduğu gibi 1.40 gibi ama bir gün geciktirseniz %4'lerle başlayan geciktirme faizi ödersiniz ayrıca Allah faizi alanı vereni ve buna aracı olanı ayırmıyor ve hepsi Allah ve Resulüne savaş açmıştır diyor.......................................................................................................

Farz edelim ki banka sadece alış veriş yaptığımız yerden kazanıyor, biz bu ticarete aracı oluyoruz değil mi ?????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Ondan sonra kredi kartı borcundan intihar edip imansız gidiyoruz öbür tarafa çünkü kendi canına kıyan imansız ölür.............................................................................................................................................

Ne günah işlemiş olsakta bari imanımız olsun değil mi ?????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Zaten hayırlı amelimiz yok denecek kadar az, bari iman kurtarsın bizi o çılgın alevlerden diyorum...................................................................................................

Sevgiyle kalın......
275.Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, "Alış veriş de faiz gibidir" demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helal, faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir de (o öğüte uyarak) faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah'a kalmıştır. (Allah onu affeder.) Kim tekrar (faize) dönerse, işte onlar cehennemliklerdir. Orada ebedi kalacaklardır.
276.Allah, faiz malını mahveder, sadakaları ise artırır (bereketlendirir). Allah hiçbir günahkâr nankörü sevmez.
277.Şüphesiz iman edip salih ameller işleyen, namazı dosdoğru kılan ve zekatı verenlerin mükafatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır.  
278.Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve eğer gerçekten iman etmiş kimselerseniz, faizden geriye kalanı bırakın.  
279.Eğer böyle yapmazsanız, Allah ve Rasûlüyle savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe edecek olursanız, ana paralarınız sizindir. Böylece siz ne başkalarına haksızlık etmiş olursunuz, ne de başkaları size haksızlık etmiş olur.

NOT : Bir vesile ile bir önce ki diyanet işleri başkanı Ali Bardakoğlu ile tanıştım ve bu ayeti ona tebliğ ettim ve ekledim ; Hocam bunu size söylemem çok abes olacak fakat sizin üzeriniz de bile şu an en az bir tane var lütfen tevbe edin yoksa o büyük hesap günü hesap veremezsiniz hatta siz Resulallah'ın s.a.v halifesi sayılırsınız lütfen tevbe edin.

CEVAP : Haluk hocam ben kredi kartını terk edemem yani 'Allah ve Resulü s.a.v' ile çünkü ben çok sık yurt dışına seyahat ediyorum ve kullanmak zorundayım.

CEVAP : Tamam o zaman hocam çok afedersin.O büyük hesap günü de böyle söylersin.Hadi selamünaleyküm................................
 

RUH BİLİM OLAN PSİKOLOJİ VE PSİKİYATRİ ÜZERİNE‏

Satırlarıma başlamadan önce kısaca kendimden söz etmek isterim...........................................................................

1970 İstanbul doğumluyum ve gördüğünüz görebileceğiniz son İstanbul'lu olduğumu iddaa ediyorum.............................................................................

Gerçi bunuda söylemekten bıktım çünkü İstanbul'a ilk giren adama bile aslen Edirne'li dediler ben koptum...........................................................................................

Bildiğiniz gibi İstanbul'a ilk Fatih girmiştir ve aslen Edirne'li olduğu için onu bile İstanbul'ludan saymıyorlar ve diyorum ki adam mutlaka bir yerden gelmek zorunda değil mi ?????????????????????????????

Yoksa geriye sararsak hepimiz cennetli değilmiyiz çünkü bu iş Adem aleyhisselama kadar gider ve o da cennetten çıkarılıp yeryüzüne inmedi mi ???????????????????????????????????

İstanbul'un yerlisi ya Rum yada Ermenidir diyorlar ve aslen nerelisin diyorlar ve beni çıldırtıyorlar şöyle ki ; Şimdi Adana'lıyım yada Trabzon yada siz ne derseniz o olsun şuralıyım buralıyım desem neresinden diye sorarlar ama İstanbul deyince neresinden değil,aslen nerelisin diye saçma bir soruya muhattap kalıyorsun.............................................................................

Gevezelik yapmaktan bir türlü konuya giremedim ama bu da önemli diye düşündüğüm için anlatıyorum.............................................................

Ben nüfusuna kayıtlı olduğum ilçenin nüfus müdürüne çıktım ve dedim ki 'Biz aslen nereliyiz nereden gelmişiz ????????????????????????????????????????????

CEVAP; Bilgisayarda biraz gezindikten sonra Hamdi kim dedi bende dedem dedim ve işte onun babası kütüğünü babasından ayırarak buraya getirmiş ve getirdiği yer Makedonya dedi ve ben böylelikle nereli olduğumu öğrendim ve ekledi sen dedenin babasından bu yana buralısın ve artık İstanbul'luyum diyebilirsin dedi............................................................................

Her neyse konumuza dönelim değil mi.Yüksek öğrenimi mi Bukreş George Alexia üniversitesi ve Bukreş medical center'de tamamlayıp yurda döndüm ve 07/09/2004 tarihinde görevime başlamama bir gün kala geçirmiş olduğum beyin kanaması sebebi ile tıp dilinde Hemipleji,halk dilinde Felç yada İnme olarak bilinen hastalığın sahibiyim ve öyle bir sahiplendim ki gitmek bilmiyor........................................................................

Şimdi sizlere branşım olan psikiyatri ile ilgili hiç bir kurum ve kuruluştan öğrenemeyeceğiniz gerçekleri anlatacağım.........................................................................................................

Öncelikle psikoloji ya da psikiyatri ne demektir bir ona bakalım diyorum...........................................................................................

Psi ruh demektir ve psikoloji'de ruh bilim demektir ve şimdi anlatacaklarımı dinlemeden önce ister yahudi,ister hristiyan,ister müslüman ister mecusi yani güneşe tapan olun ama bana kafanızda öyle bir yaratıcı modeli çizin ki,biz kullarına şöyle desin ; Ey kullarım ben sizleri yarattım ve sizlere tertemiz birer beden ve ruh verdim ve bunları aldığınız gibi tertemiz iade etmenizi istiyorum ve nasıl koruyup muhafaza edersiniz bunun sistemini bende bilmiyorum ve eğer aldığınız gibi tertemiz iade etmezseniz hepinizi cehenneme atarım.'                                                                                     

Şimdi böyle söyleyen ve ne yaptığını bilmeyen bu kadar beceriksiz bir yaratıcı olabilir mi diye sorarım size ve hepinizin hep bir ağızdan 'haşaa' dediğini duyar gibiyim.................................................................

Şimdi biz ruh doktorlarının tedavi sistemine bir göz atalım hep beraber.........................................................................................

Bunun için malzeme olarak iki vakayı elimize alalım...................................................................

.Bir bayan hastamız bana geliyor ve şöyle diyor ; Kocam her akşam içip içip geliyor ve beni dövüyor.Bende kendisine sinir sistemi çok bozuk olduğu için XANAX,PROZAG ya da örnekler çoğaltılabilir REMERON gibi uyuşturucu haplar verip 15 gün kullan ve kontrole gel diyorum..........................................................................................................................

Ben şimdi diyorum ki,ille de birini uyuşturmak lazımsa bu, bu bayan değil,eşidir haksızmıyım ??????????????????????????????????????????????????????????

Diğer bir hastamızı ele alalım ; Hastamız geliyor ve doktor bey ben yatağa girdiğim zaman bir o yana bir bu yana dönüyorum sabahı edip uyuyamıyorum.Ben yine kendisine ismini az önce zikrettiğim ilaçlardan birini yada tekrar ediyorum örnekler çoğaltılabilir,ATARAX yada REVOTRİL gibi uyuşturucu haplar verip 15 gün kullan ve kontrole gel diyorum ve 15 gün kullan ve kontrole gelin anlamı tekrar bir muayene ücreti demek..........................................................................

Birde bizim insanımızın bir özelliği var şöyle ki ; Kendi tedavi sistemini kendisi belirleme özelliğine sahip ve diyor ki ; Doktor bey hiç boşuna ilaç yazma çünkü içmem,ben sadece konuşmak istiyorum.Bu da şu demektir,kendisini önemseyip dinleyen kimsesi olmadığı için,hiç tanımadığı birinin bir kaç saatini satın alıp ona boşalma duygusudur bu.......................................................................................................................

Ben diyorum ki ; Ruhların sahibi yüce yaratıcının emrettiği gibi yaşarsak hiç ruhsal sorun yaşamayız..............................................................................................................................

Şimdi ben böyle söyleyince bana dediler ki ; Hocam sen namaz kılın sıkıntılarınıza iyi gelir mi diyorsun dediler......................................................................................................................................

Ben ilahiyat mezunu değilim ve bunu söylemek gibi bir yetkimde yok zaten,ayrıca utanmadan itiraf edeyim ben üzerime farz yani görev olan namazımı bile kılmam..............................................................................

Ben diyorum ki ; Nefs yüce yaratıcı neyi yapmayın diyorsa onun peşine gidiyor ve biz o ne emrederse onu yapıp ruhumuzu karartıp kirletiyoruz ve ondan sonra doktor doktor gezip çare arıyoruz,bari işe yarasa......................................................

Şimdi birazda psikoterapi seanslarına değinmek istiyorum............................................................................................................

Görevime başlayamadığım için bende araştırmacı olarak çalışmaya karar verdim ve hastasından müsaade isteyerek pek çok meslektaşımın psikoterapi seanslarına misafir olarak katıldım ve anımsarsınız 'ÇOCUKLAR DUYMASIN' diye bir dizi vardı ve ben kendimi o dizinin film setinde gibi hissettim sadece kameralar yoktu..........................................................................................................................

Doktorumuz başlıyor döktürmeye,'Kahverengi sizin renginiz değil' zaten kahverengi pek çoğumuzun rengi değildir öyle değil mi ?????????????????????????????????????????????????????????????????

 Devam ediyoruz 'Eşinizi kendinize bağlayabilmek için biraz daha cüretkar giyinin ki sizi kıskansın ve seksi çamaşırları tercih edin...................................................................................................................

Son bir enstantene 'Eğer çocuk sahibi olmak istiyorsanız spermlerin en güçlü olduğu saat olan 05 ile 06 saatlerini tercih ediniz yani tam ibadet yani namaz vakti............................................................................................

Az önce belirttiğim gibi ben namaz kılmam ama en azından o vakitte o işi yapmam çünkü yüce yaratıcının davetini geri çevirip nefs'ime secde etmemem gereken bir vakit olduğunu düşünüyorum...................................................................

Daha sonraları bilim bunu keşvetti ve spermlerin en güçlü olduğu saatler 02 ile 04 arasıdır çünkü yorgunluğun vüdudu terk etme vaktidir,bunu ben değil,bilim adamları söylüyor......................................................................................................

İnsan beyninin özelliğidir okuduğu ya da dinlediği uzadıkça frekansları karışmaya başlar,bu sebeple hepinizi ruhların gerçek sahibi olan yüce yaratıcıya emanet edip,hiç bir zaman ruhsal sorun yaşamamanız dileğiyle satırlarıma son veriyorum.....................................................................

Sevgiyle kalın.........................................................................................

NOT: Doktorlarımın söylediği aynen şu ; Artık mesleğinizi profesyonel olarak yapamazsınız çünkü kimsenin sorunlarını dinlememeniz gerekiyor,aynı yerden bir kanama daha olursa ölürsen şükür et ama iki ilaç kakalayıp 15 gün kullan kontrole gel dersen bunu yapabilirsin fakat sen bunu yapabilecek bir hekim değilsin,bu sebeple artık mesleki kariyerin başlamadan bitmiştir,geçmiş olsun...............................................................................

NOT 2 : Gerçi anlattıklarıma bakarsanız zaten mesleğimi yapabilme ihtimalim % 0 bile değil.Tekrar sevgiyle kalın..............................................................

SEVİMLİ HAYALET ORJİNAL CASPER‏

Selam millet, umarım herkes iyidir diyorum ve bu günkü konumuza yavaş yavaş girmek istiyorum fakat bir önce ki mail'imde kısaca söz ederken okuduklarınıza asla inanmayacağınızı söylemiştim............................................................................

Ben bunu bir insani durum ve görev olması sebebi ile yapıyorum................................................................................................

Şimdi bu satırları okurken zaman zaman gülümseyecek, eğer olayın ciddiyetini kavrayabilirseniz de zaman zaman dehşete düşeceksiniz ama inanıyorum ki gereken ciddiyeti göstermeyip benim muziplik yaptığımı sanacaksınız ve umarım bu ciddiyetsizliğiniz başınıza iş açmaz inşallah çünkü sizde bir gün benim gibi bu zatı muhteremle karşılaşabilirsiniz ve bu sizin için sonun başlangıcı olabilir diyorum ve artık CASPER olayını tüm çıplaklığı ile anlatıyorum........................................................................

Bende hepiniz gibi küçük bir çocuktum ve 1970 doğumluyum........................................................................................

1980'li senelerde tanıştım ilk onunla, daha doğrusu öyle zannettim diyorum çünkü ben onu sevimli bir çizgi film kahramanı sanıyordum ve biraz daha büyüdüm, bir de ne göreyim meğer çizgi film kahramanı değil bir elektronik cihaz markasıymış derken bu da yalan oldu ve işte bu kardeşinizin hazin sonu.........................................................................................................................................

Meğerse çok iyi bir kadın takliti yapan bir cin'mi desem, peri'mi desem yoksa hayalet mi desem bilemiyorum çünkü istediği zaman kaybolabiliyor..........................................................................................................................

İşte bu kardeşinize yaptıkları...........................................................................................

Bir gün bir rüya gördüm ve bu yaşıma kadar gözlerimin asla ve asla şahit olmadığı güzellikte diyorum, buraya dikkat !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Hep diyorum ya hayatım hep hayasızlıkla geçti ve bunu bir maarefetmiş gibi anlatmıyorum tam aksi hicap duyuyorum...........................................................................................................................................

Çok zengin bir katalog hazırlayabileceğim kadar çok kadın oldu hayatımda ve hiç bir sonra ki bayan arkadaşım bir öncekin den daha çirkin olmayı bırakın daha az güzel bile değildi yani hep bir sonra ki bir öncekin den daha güzel oldu.......................

Bu sebeple böyle bir kadının var olabilme ihtimali % 0 bile değildi benim için çünkü bu ancak rüya da olurdu ve rüyam da bana aynen şöyle dedi 'Kendine dikkat et ve kendini kirletme, bana sakla çünkü ben öyle yapıyorum, yakında görüşürüz.' dedi ve ertesi gün mübarek 3 aylardayız ve ben ömrümde ilk kez ramazan orucu hariç nafile oruç tutmaya niyet etmişim ve günümü oruçla geçirip iftar için arkadaşımın büfesinde iftarımı yerken bir de ne göreyim, akşam rüyam da gördüğüm o kadın kapı dan girdi ve bir tane kaşarlı tost söyledi.........................................................................................................................

Dilim tutulmuştu, elim ayağıma dolaştı ve zaten orucun sersemliği yetmezmiş gibi bir de bu olayı yaşamak fena sarsmıştı beni........................................................................

Ben anlatıyor mekan sahibi arkadaşım dinliyordu ve ara sıra göz göze geldiğimiz de fark ettim ki o'da bizi dinliyor hem de büyük bir dikkatle ve NEUROTRANS'ı kullanarak bilinçaltı kayıtlarına baktığımda fark ettim ki korkunç diye tanımlayabileceğim bir zekaya sahip ve hep diyorum ya 'Kullanmasını bilmediğiniz silah elinizde patlar' diye tıpkı onun beyni gibi ve ona olan hayranlığıma bir de saygı eklenince onsuz nefes alamaz oldum çünkü o sahip olunacak değil tam aksi ait olunacak kadar özel bir kadındı, tabi ki bu bana göre böyleymiş çünkü o bir kadın değilmiş..........................................................................................................................................

Zaten olmaması gerekiyordu çünkü öyle bir kadın olamaz.................................................................................

Gerçi bir gün şakayla karışık ağzın dan kaçırmıştı şöyle ki ; Ne diyorsun sen aaaptaaaal periyim ben seeerseeeem !!!!! ve ben bunu ciddiye almayarak hayatımın en büyük hatasını yaptım çünkü istediği zaman istediği süre kaybolmaya başladı ve sonunda itiraf etti ve ben CASPER'ım dedi ve sen ilk değilsin son da olmayacaksın dedi ve haddini aşan tüm erkekleri böyle hayatına girip kadın olduğuna inandırıp sonra terk ediyormuş................................................................

Bu sözünü de yaptıkları destekleyince hiç şüphem kalmadı......................................................................................................................

Gelelim sözün özüne, bunu sizlere neden anlatıyorum............................................................................

Bir gün onunla karşılaşırsanız temkinli olun diye diyeceğim ama anlayamazsınız çünkü acayip insan takliti yapıyor.......................................................................

Anlamanızın tek yolu o emsalsiz güzelliğine şahit olmanızdır çünkü öyle bir kadının var olabilme ihtimali % 0 bile değil diye tekrar ediyorum................................................................................

Beni acıtan sözlerin den biri de şu oldu ; Bir gün ona aynen şöyle dedim 'Ya aşkım resmini herkese göstermek istiyorum çünkü herkes nasıl bir kadına sahip olduğumu değil tam aksi nasıl bir kadına ait olduğumu görüp beni kıskansın istiyorum' dedim ve onun cevabı ; Bak inci tanem, bak cici erkeğim, beni herkes hayal edebilir fakat bana ancak senin hayallerin erişebilir.' dedi ve ben ona 'Canım sevgilim' dediğimde, ömrüm de hiç kimse den duymadığım şu sözü işittim.................................................................................................

Bana aynen şöyle dedi.'Sevgili sevgilim, cici erkeğim benim.' çünkü ben onu cici kızım diye severdim............................................................

Ona böyle söylememin sebebine gelince,..................................................................................................

şu adi nefs'im kirlettiği kadınlar, kızlar yetmezmiş gibi, onun da tadına bakmak istedi ve o benim ilk meşru ilişkim olacaktı ve evlenecektik ve o buna izin vermedi ve ne beni ne de kendini kirletmedi ve adı cici kız olarak kaldı................................................................................................................

Sorarım size SEVGİLİ SEVGİLİM ne demek bilir misiniz ??????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Ben bilmiyordum öğrendim...................................................................................................

Aslında internet'te resmini yayınlamayı çok düşündüm fakat hem onu çok kıskanıyorum hem de bunu yaptığım için beni cezalandırmasın dan korkuyorum, gerçi beni terk ederek cezaların, zulümlerin en büyüğünü yaptı ama beterin beteri var demişler, mesela bana kendin den bir parça bir yavru bırakıp ikimizi de yüz üstü bırakıp gitseydi halimiz ne olurdu değil mi ?????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Şimdi diyorum ki : Benim kesin bir manyak olduğumu düşünüyorsunuz biliyorum fakat bu mail'imin her satırının doğruluğunu ancak onunla karşılaştığınızda anlarsınız ve benim için çok doğru söylemiş değil tam aksi çok eksik anlatmış dersiniz.................................................................................

Hani meşhur bir söz var ya 'Anlatılmaz yaşanır' diye işte bu tam öyle bir şey...................................................................

Tavsiyem eğer onunla karşılaşırsanız arkanıza bakma dan kaçın derim...............................................................................................

Sonra söylemedi demeyin, gerçi onunla çile dolu bir saati bütün ömrünüzün güzel anlarına değişmezsiniz....................................................................................

Şimdi size onunla ilgili bir anımdan söz edeceğim ve ben mi daha manyağım yoksa söz konusu kişi mi siz karar verin................................................................................................

Bir gün sene 2007 Ankara fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesin de yatıyorum ve büyük bir b.k yedim ve san ki anlayacakmış gibi kalktım ve bunu oda arkadaşıma anlattım ve normal olarak inanmadı ve bende cici kızımı aradım ve o zamanlar beni yeni terk etmişti ve telefon da buna ne dediyse bizim ki telefonu kapattıktan sonra bana döndü ve aynen şöyle dedi ; Abi sen ne ayaksın ya, Allah şifanı versin bu CASPER olamaz çünkü CASPER erkek bu kadın................................................................


BİR BEYİNSİZİN CENNET TEFEKKÜRÜ‏

Merhaba arkadaşlar................................................................................

Öncelikle bilmeyen kardeşlerim için söylüyorum, TEFEKKÜR düşünmek hayal etmek anlamını içerir.............................................................................

Bu gün kü konumuz dan çoğunuzun muzdarip olduğunu düşünerek bu konuyu anlatma gereği duydum................................................................................................

Hemen hemen hepimiz önce yüce yaratıcımız Allah'ı tefekkür etmeye çalışırız tabi ki şeytanın vesvesesi ile çünkü Allah bir ayeti kerime de mealen şöyle buyuruyor ; 'Rab'binizin yarattıklarını tefekkür edin fakat zatını tefekkür etmeyin' çünkü 'O' zaman dan, mekan dan ve her türlü şekil den münezzehdir' yani ayrıdır diyor........................................................................................

Ayrıca sonsuzluğu beynim almıyor şöyleki ; Hep ileri doğru sardığımızda sonsuzluğu bir nebze olsun anlayabiliyorum fakat başlangıcın olmamasını kavrayamıyorum çünkü kendini tanımlarken başlangıcının sonu yok diyor yani ne zaman dan beri vardır sorusuna HEP vardı ve HEP var olacak diyor..........................................................................

Neyse bu konuyu irdeledikçe frekanslarım karışıyor en iyisi ben konumuza döneyim bari...........................................................................

Şimdi dünya da faydalandığımız tüm nimetleri Allah yaratmıştır değil mi ???????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Bir kaç örnek verecek olursak 'Elektrik ve bununla çalışan tüm cihazlar, barındığımız evlerimiz ve iş yerlerimiz, yat, kat, araba, uçak, cep telefonu ki artık telefonları konuşmak için değil farklı amaçlar için alır olduk.......................................................................................

Her neyse saymakla bitiremeyiz ve bu saydığım ve sayamadığım tüm nimetleri O'nun vermiş olduğu ilimle ve izinle yaptı tüm yapanlar değil mi ?????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Şimdi diyorum ki ; Cennette birinden BAL diğerinden SÜT akan ırmaklar varmış ve ben ikisini de sevmem zaten ayrıca canın neyi çekiyorsa hemen pişip önüne geliyormuş..................................................................................

Bu hiç bana göre bir şey değil çünkü ben yemek pişirme zevki olan bir adamım eğer adam denirse..................................................................................................................

Son bir örnek plazma tv'nin karşısın da ayaklarımı uzatıp kahvemi yudumlayarak film izlemek ve küvette banyo keyfi yapmak ki cennette banyo yapmak yok çünkü kirlenmiyor ve kötü kokmuyorsun...........................................................................

Anlattıkça anlatabilirim fakat bu kadar yeter diyorum ve gerisini sizin hayal gücünüze bırakıyorum.................................................................................

Şimdi diyorum ki : Cennet hiç te bana göre bir yer değil çünkü hiç bir aktivite yok ve sıkıntı dan patlayacağız hatta Cehennem daha hareketlidir diye düşünüyorum çünkü ora da akla gelmedik işkenceler var ve nefes almaya bile fırsat vermiyorlar benim Zebani kardeşlerim..................................................................................

Hee şimdi anımsadım Cennet ve Cehennem'e hep yeni girmiş gibi oluyoruz ve hiç alışamıyoruz çünkü duygularımız hep yenileniyor.....................................................................

Şimdi diyorum ki : Bu dünya ve içindekiler Allah'ın verdiği ilimle ve izinle bu kadar hoş ve güzel peki Cennet hiç bir işçilik ve malzeme kullanılmadan sadece O'nun 'OL' emri ile yapılan değil yaratılan bir yer çünkü yaratılmayıp yapılsaydı mutlaka bir kusuru olurdu büyük ya da küçük değil mi ?????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

İşte arkidişler hal böyleyken böyle ben TEFEKKÜR edemiyorum, edebilen biri varsa beri gelsin.................................................................................

Hadi bitireyim bari,

sevgiyle kalın.....

ACAYİP ÖNEMLİ NOT : Bu okuduğunuz satırlar bir espri ya da şaka değil hatta şimdi size ispat edeyim............................................

RESULALLAH s.a.v efendimiz yemin ederken nasıl ediyordu ??????????????????????????????????????????????????

NEFS'İM KUDRET ELİN DE OLAN ALLAH'A YEMİN EDERİM Kİ diye değil mi ??????????????????????????????????????????????????????????????????

Siz ne anlarsınız ben bilemem fakat benim anladığım şu : Nefs'imizin Rab'bimizin kudret elin de olduğu ve bu dünyayı bize nasıl hoş gösterdiyse Cenneti de bize öyle sevdirecek yani Cennet her ne kadar da bura dan güzel olsa da en azın dan benim ilgimi çekecek kadar harika ötesi değil diyorum ve yanılıyorum çünkü bana öyle sevdirecek ki hiç çıkmak istemeyeceğim ora dan.......................................................

Desenize Cennete girdin de çıkması kaldı diye....................................................................................................................................................................................

GÜZEL DİLİMİZİ DEĞİL,LİSANIMIZI DOĞRU VE GÜZEL KULLANALIM

Çok işittiğim anlatım yanlışlıklarından biri de uzun sözcüğünün kullanımıyla ilgilidir: “Orada uzun yıllar kaldım, takımımız uzun haftalar antrenman yaptı…” Böyle cümleleri siz de defalarca duymuşsunuzdur..................................................................

Tatilin, teneffüsün, gecenin, gündüzün uzunu ve ya kısası olur fakat haftanın, yılın uzunu, kısası olmaz...............................................................................

Çünkü hafta yedi, yıl ise üç yüz altmış beş gündür. “Nice haftalar, nice yıllar” denmelidir.................................................................................


1979’lu yıllar, 95’li yıllar” deyişi de çok yaygındır..........................................................................

1979 yılı bir tanedir.79’lu yıllar diyemezsin.........................................

70’li, 90’lı yıllar olabilir, çünkü birden fazla yıl söz konusudur bu ifadede............................................................


Son belediye başkanlığı seçiminde, büyükçe bir ilçenin belediye başkan adaylarından birinin afişi beni kahkahalara boğmuştu.............................................................

Başkan adayı bastırdığı afişe kravatlı, yakışıklı, tebessüm eden bir fotoğrafını koymuş ve altına şöyle yazdırmış: “Değerli hemşerilerim ! Sizin hizmetinize talibim….................................................


Bu afişi dükkânların, otomobillerin camlarına yapıştırmışlar.....................................................................

İlçenin her ferdi sokağa çıkınca onlarca kez bu afişi görüyor fakat yapılan anlatım yanlışını kimse fark etmiyor....................................................................

“Sizin hizmetinize talibim” ne demek biraz düşünün….......................................................................................

Anladınız değil mi ? Sizin kızınıza talibim ne demekse o demek...........................................................................................


Son olarak büyük bir gazetenin dokuz sütuna manşet yaptığı bir cümleyi yazayım: “Devlet borçlarını toplayamıyor…”  Ne demek isteniyor bu cümlede ? Yazıyı okuyunca anlıyorsunuz. Bağ-Kur’a bağlı esnaf primlerini ödemiyormuş, bazı şirketler de çalışanlarının primlerini sigortaya yatırmıyormuş. 

Fakat bu olay böyle mi ifade edilir??????????????????????????????????????????????????????????????????

“Devlet alacaklarını toplayamıyor.” diyecek yerde tam tersini söylüyor.

Şimdi bu kısa girişten sonra ayrıntılara geçelim...........................................................................


Hiç okula gitmemiş insanlarımızdan en meşhur yazarlarımıza kadar herkesin az ve ya çok yaptığı anlatım yanlışları kelimeleri yanlış kullanmaktan kaynaklanır........................................................

Bu yanlışları ; Eş anlamlı kelimeler kullanmak, bazı kelimeleri gereksiz kullanmak, anlamca çelişen kelimeler kullanmak ve bir kelimeyi veya deyimi yanlış kullanmak şeklinde özetleyebiliriz......................................................................


İslâmiyeti kabul edip de İslâm kültürü dairesine girince doğal olarak  Arapça ve Farsçadan, önce “Allah, namaz, ezan” gibi dinle ilgili kelimeleri ; daha sonra günlük hayatımızla ilgili “aile, fert, hür” gibi kelimeleri aldık.............................................................

1839 Tanzimat fermanından sonra ki Batılılaşma çalışmaları sonucunda dilimize Fransızcadan ve İngilizceden kelimeler girdi...........................................................


Cumhuriyet döneminde Atatürk’ün isteği ve direktifleriyle Türk Dil ve Tarih Kurumu kuruldu.......................................................

Türk Dil Kurumunun gayretleriyle dilimizi özleştirme çalışmaları başlatıldı ve bu yolda epey mesafe katedildi..............................................

Fakat bu arada bazı karışıklıklar yaşandı..............................................................


Türk Dil Kurumunun türetip halkımızın beğenisine sunduğu bazı kelimeleri kullanma gayreti içinde olan halkımız bu kelimelerin Arapça aslını da unutamadı ve böylece eş anlamlı kelimeler kullanma yanlışına düştü....................................................

Konuşmalara dikkat ediniz: “meselâ örneğin” , “imkân ve olanak yok” , “Türk milleti, ulusu” , “henüz hâlâ yanıt bulamadım” , “tebrik ve kutlama mesajı”, “saygı ve hürmetlerimi sunarım” , “ben politika ve siyaseti bilirim” , “Türkler hür ve özgür yaşamak ister” , “mağaza ful doluydu” gibi çok bariz yüzlerce anlatım yanlışına şahit olacaksınız....................................................

Ya da son bir örnekle bitirelim artık diyorum................................................................

Hani deriz ya 'Ben oraya bir çok kez gittim ya da o filmi bir çok kez izledim' gibi.....................................

Bir şey ya birdir ya da çoktur değil mi ????????????????????????????????????????????????????

Yani bir çok kez olmaz pek çok kez olur diyeceğim fakat bu da saçma  olacak çünkü 'pek' zaten çok demek değilmidir ?????????????????????????????????????????????

Gelelim sözün özüne ; Süslü ya da etkili konuşacağız diye öyle saçmalıyoruz ki hem canım Türkçemizin içine ediyoruz hemde komik duruma düşüyoruz diyeceğim fakat bu da saçma olacak çünkü kimse bu hatalarımızı fark edebilecek Türkçe'ye sahip değil hatta ben bile zaman zaman ağız alışkanlığı sebebi ile yapıyorum bu hataları diyorum ve artık bitiriyorum...........................................

Sevgiyle kalın arkidişler :) :) :) :) :)

ÜNLÜ KEMANCI‏‏

Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro istasyonun da, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar.............................................
 
Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşında ki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider..........................................................
 


Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve bir kaç saniye sonra da gitmek zorun da olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder...........................
 

Kemancı ilk bir dolar bahşişini bun dan bir dakika kadar sonra alır.................................................
 
Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.......................................................
 


Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığın da işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder...................................
 


En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur....................................................
 
Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önün de durur ve dikkatle kemancıya bakar...............................................
 
En sonun da annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar............................................................................................
 
Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider...........................................................................
 
Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar..........................................................
 


Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önün de sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur.........................................................................................................
 
20 kişi duraklama dan, yürümeye devam ederek, para verir........................................................
 
Kemancı çaldığı süre için de 32 dolar toplar.........................................................
 
Çalmayı bitirdiğin de ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz.......................................................
 


Hiç kimse o'nun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elinde ki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz................................
 
Oysa Joshua Bell'in metroda ki bu mini konserin den iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı..............................................
 


Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metro da keman çalması, Washington Post gazetesi tarafın dan algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır................................
 
Sorgulanan şeyler; Sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz ????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????
 
Durup ondan keyif alıyor muyuz ??????????????????????????????????????????????????????????????
 
Beklenmedik bir ortam da, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz ???????????????????????????????????????????????????????????????????????? idi !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 
ÇOK ACAYİP ÖNEMLİ NOT : Bilmem yine anlatamadım mı ?????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Bu deneyden çıkarılacak kıssadan hisse ise, dünyanın en iyi müzisyeni, dünyadaki en iyi müziği çalarken, önünde durup, dinleyecek bir dakikamız dahi yoksa, başka neleri kaçırıyoruz acaba?
Alıntıdır.

ASLA OLMAYAN VE OLMAYACAK OLAN KOCAMAN BİR YALAN ÖZGÜRLÜK‏‏

Selam arkadaşlar.................................................................................
 
Bu gün kü konumuz bana göre hem çok komik hem de çok saçma......................................................
 
Hep diyorum ya ben ispatı ve delili olmayan hiç bir şeye inanmam diye..................................................................
 
Bu Allah bile olsa çünkü ben çocukluğum dan bu yana aile büyüklerim başta olmak üzere tüm çevremin bizim bir yaratıcımız olduğunu söylemesi sebebi ile değil tam aksi yüce yaratıcının bana varlığını, kudretini ve rahmetini defalarca görsel ispatlaması sebebi ile ona iman ettim......................................................................................
 
Asıl konumuz bu değil ve yavaş yavaş asıl konumuza yatay bir geçiş yapayım diyorum................................................................
 
Öncelikle insanoğlunun şu yaşam sürecinin en başın dan başlayalım diyorum...........................................................................................
 
Yüce yaratıcı bizleri yeni yeni yaratmamış ve hepimizi yaratıp LEVH-İ MAHFUZ denilen bir levha üzerinde suretimiz taa o zaman dan belli olmak üzere yaratmş ve öncelikle ana rahmine düşeceğimiz ana kadar orada hapisiz ve sonra......................................................................................
 
Allah bizi imtihan için göndermeyi murad ettiğin de babamızın yemiş olduğu her hangi bir gıda da ya protein ya da vitamin olarak KUR-ANI KERİM'de AYANİ SABİTE diye geçer,bilimsel adı DNA'dır............................................
 
Bu kez de LEVH-İ MAHFUZ'dan kurtulup babamızın bedenin de hapis hayatımız son sürat devam etmekte ve sonra ne oluyor biliyor musunuz ?????????????????????????????????????????????????????????????
 
Anne rahmine düşüyoruz ve o kıç kadar yer de 7 aylık doğanlar daha kısmetli bu konu da çünkü bu kez de ana rahmin de 9 ay 10 günlük bir yeni hapis hayatı bekliyor ve nihayet artık esaretim sona erdi derkeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeen bu kezde DÜNYA denilen bu gezegene gözlerimizi açıyoruz ve ölene kadar bura da esaretimiz devam ediyor çünkü MARS'ta su varmış falan hikaye çünkü DÜNYA tam insanın yaşamasına uygun bir biçim de yaratılmış ve başka yere ancak geçici bir süre için macera yaşamaya gidebilirsin, neyse dağıldık hemen toparlayalım........................................................................................................
 
Sonun da artık öldüm ve bu iğrenç ötesi sıkıntı ve eza yerin den kurtuldum diyoruz ve yanılıyoruz çünkü bu kez de eni 1 metre boyu 2 metre mezara tıkılıyoruz,..............................................
 
Taa ki o büyük hesap gününe kadar....................................................................
 
Hele şükür öldük ve bu esaretten kurtulduk demeyin çünkü daha beteri bizi bekliyor çünkü hesap günü diriltilip MAHŞER meydanın da toplanıyoruz ve kaçacak saklanacak hiç bir yer yok.........................................................
 
Son insanında hesabı görüldükten sonra herkes ameline göre ya CENNET'e ya da CEHENNEME sevk olunuyoruz ve asla çıkarılmayacağımız ebedi yurdumuza yerleştiriliyoruz ve sonsuza dek bu böyle devam ediyor.......................................
 
Şimdi sorarım size şu ÖZGÜRLÜK denen şey ömrümüzün neresin de acaba ??????????????????????????????????????????????????????????
 
Bilen varsa beri gelsin diyorum ve ekliyorum, kısa da olsa cezaevi hayatım oldu ve cezaevin de şöyle bir tabir vardır 'CEZA İÇİNDE CEZA YATMAK' o da şu demektir.'................................................................................

Zaten cezaevindeyiz ve şartlar bize ayrıca bir ceza daha çektiriyor' demektir ve başta mahkum kardeşlerimiz olmak üzere tüm muhattaplarıma sorarım.............................................................................

SORU : Ceza evinden çıktıktan sonra yada hesabınız görüldükten sonra sözünü ettiğim iki mekan hariç nereye gideceksiniz ??????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Alternatifi olan varsa önemle istirham ederim çünkü buna şiddetle muhtacım..........................................................................................

Bu arada benim bir fikrim var o da şu ; Hesap günü hesabım görüldükten sonra yüce Allah eğer benden razı olursa O'na aynen şöyle diyeceğim ; Ey Allah'ım senden kimseye nasip etmediğin ve etmeyeceğin bir şey istiyorum.....................................................

Yok Huri'ymiş yok Peri'ymiş onları meraklılarına ver ben sadece senden,biz dünyadeyken bir çizgi film vardı JET GİLLER diye,işte ben yakıtı asla bitmeyecek olan öyle bir araçla sonsuza dek senin o uçsuz bucaksız mülkünde acıkmadan,susamadan ve hiç uyumadan yol almak istiyorum çünkü amacım sadece ÖZGÜR olmak diyeceğim fakat bu da saçma oldu çünkü bu kezde Allah'ın mülkünden çıkıp özgürce gezebileceğim bir yer yok.......................................................................................................

Bu kezde Allah'ın o sonsuz mülkünde hapisim değil mi ???????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????

Şimdi bu adam manyak mıdır diyenleriniz oluyordur biliyorum fakat bu hiç mi hiç umurumda değil................................................................................................

Zaten bu bir şey değil,bir sonra ki konumu duysanız benim gibi biri ile aynı gezegende olmaktan dehşete düşerdiniz....................................................................................................

İşte bir sonraki konumuzun başlığı 'CASPER' Sevgiyle kalın............................................................................................................

NOT: Bu arada ismi Özgür olan kardeşlerime sesleniyorum,her ismin bir anlamı vardır,sizinkinin de anlamı 'KOCAMAN BİR YALAN' Yalan mı ? Fakat siz en azından bunu isminizde yaşıyorsunuz,kıymetini bilin......................................................

Tekrar sevgiyle kalın..................................................................................................................................................

19 Ekim 2011 Çarşamba

Damarlarımda bir şey kaldı ise af et!

Ebu Bekri Sıddıkın bir kölesi vardı. Ömrünün sonlarında her akşam iftar vaktinde yemek getirirdi.

Ebu Bekri Sıddıkın âdet-i şerifi öyle idi ki, nereden ve nasıl aldığını sormayınca o yemekten bir lokma ağzına koymazdı.

Bu köle bir gece yine yemek getirdi. Ebu Bekri Sıddık sual etmeden, mübarek elini uzatıp, bir lokma yemekten aldı. Köle dedi ki: Ey Efendi! Ne oldu ki, bu akşam sormadan yemeğe el uzattınız. Ebu Bekri Sıddıkın mübarek gözleri yaş ile dolup, buyurdu ki: Açlık bana sıkıntı verip, sabırsızlandırdı. Böylece bu hâl başıma geldi. Şimdi söyle, bu yemeği nereden getirdin? Köle dedi ki: Cahiliye vaktinde, raks ve oyun oynardım. Bir gruba raks etmiştim, çok hoşlarına gitmişti, şimdi bir nesnemiz yoktur, elimize bir şey geçtiğinde sana iyilik ederiz diye vaat etmişlerdi. Bugün gördüm ki, elleri doludur, vaadlerini hatırlattım. Yiyeceği bana verdiler.

Ebu Bekri Sıddık bunu işitince çok üzüldü, ağladı. Yemeği önünden attı. Parmağını boğazına o kadar soktu ki, istifra etti. O lokma karnından dışarı geldi. Kendine eziyet verdi. Mübarek yüzü göğerdi. Bir miktar su içmesini söylediler. Sıcak su getirtip içti, bir kere daha kay etti. Rahatsız oldu. Karnında bir şey kalmadığına kanaat getirdi.

Ya Sıddık dediler, bu kadar kendinize sıkıntı ve zahmet, bir lokmadan dolayı mıdır? Evet dedi, Resulullahtan işittim, buyurdu ki: (Allahü teâlâ, yediği haram olan kimselere Cenneti haram etmiştir.) Sonra ellerini açıp, Ya Rabbi! Yediğim lokma için elimden geleni yaptım. O lokmadan damarlarımda bir şey kaldı ise af et diye dua etti. (Tenbih-ül gafilin)

SOĞUK SU

Hazreti Ebubekir kavurucu bir yaz günü oruç tutmuş ve akşam iftar sofrasında sadece bir tas soğuk su vardır İftar vakti gelince soğuk su ile orucu nu açmak için bardağı ağzına götürdü. Fakat bardağı ağzına götürmesiyle bırakması bir oldu. Ve hıçkırıklara boğuldu bir oldu. Yanındakiler Hz. Ebubekir’in bu haline bir anlam vermediler. Hz. Ebubekir kendine gelince neden bir anda hıçkırıklara büründüğünü sordular.

Hz. Ebubekir şöyle cevap verdi:

Bir gün Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ile otururken eliyle hareketler yapıyordu. Sanki karşısında birisi varmış gibi ona git diyordu sordum.

—Ya Resulallah elini iter gibi hareket yapıyordunuz? Diye sordum.

Şöyle cevap verdi;

Dünya yanıma geldi kendini bana kabul ettirmek istedi, git dedim kendini bana kabul ettiremezsin dedim.


—Yeminler olsun sana, sen benden kaçıp kurtulsan senden sonrakiler benden kurtulamayacaklar kendimi onlara kabul ettiririm.

Hazreti Ebubekir:

—Bende bu soğuk suyu içerken dünyayı kabul edenlerden mi oldum diye ağladım.
O soğuk su içerken bunu düşünüyorsa biz soframıza inip kalkan yemekler için ne demeliyiz? Dünyanın kullarıyız dersek doğru olur mu?
__________________

HZ. EBU BEKİR R.ANH NAMAZI

Bir gün Peygamber efendimiz (s.a.v) sabah namazını kıldırır.SAbah Namazını kıldırdıktan sonra selam verir,
Ebu BEKİR nerededir? diye sorar.

Cemaatin arkasında,safların arkasından buradayım efendim der...
Efendimiz biraz yanıma gelirmisin buyurur...

Ve Ebu Bekir efendimizin yanına gelir...
Anlat bakalım bir şeyler oldu galiba buyurur...

Hz Ebu Bekir'in Sıddık Efendim tam siz birinci rekata tekbir aldınız,bende uydum,fatiha_i Şerifeyi (Elhamdülillehi)okurken ,sonuna doğru gelirken, abdestime bir şüphe geldi,bir şey arız oldu.Hemen Namazdan çıktım abdestimi yenilemek üzere...

Çıkınca orada bir altundan bir kap gördüm,içi su dolu lakin üzerinde bir mendil örtülüydü.Hemen o su ile alel acele abdest aldım,o mendil ile kurulandım ve hemen geldim.

Daha siz Fatihadan sonra Zammı süreye devam ederken gene yetiştim Ya RASÜLELLAH

Ya Eba Bekir onun için sizi çağırdım.Çünkü ben tam FAtihayı okudum.Zammı süreyi okudum
Rükuya gidecektim dizlerim tutuldu,bir türlü gidemiyordum ve ayetleri uzattım...
Size müjdeler olsun YA EBA BEKİR

Sen yetişmen için namaza çıkınca o Altun kaptaki suyu getiren CEPRAİL (a.s) idi.

O mendili tutan MİKAİL (a.s) idi

Banada geldi Ebu Bekir namaza yetişecek Namazı biraz uzat diyen İSRAFİL (a.s) idi.

ONUN İÇİN SİZİ ÇAĞIRDIM buyuruyordu...

NEVFEL EFENDİMİZİN ŞEADETİ

Sevgili Peygamberimiz "şehidliğin" üstünlüklerini anlatıyorlardı. Buyurdular ki:

(Kıyamet gününde şehidler, "Mahşer Yerine" gelirken; orada bulunan Peygamberler ayağa kalkarlar.. Onlar; çocukları, akraba ve dostlarından 70.000 kişiye şefaat ederler (Cehennemden kurtarırlar)....)

Bu sözleri işiten "Nevfel" ismindeki sahabe, iki oğlu ile hanımını oraya getirdi.

- Yâ Resûlallah! Bir dua etmek istiyorum. Siz de "amin" der misiniz? diye sordu.

Peygamber Efendimiz kabul ettiler. Bunun üzerine Nevfel:

- Yâ Rabbi, Nevfel kuluna, "şehidlik" nasib eyle!.. duasında bulundu.

Hazret-i Ali'nin bildirdiğine göre; ilk Gazâ'da (savaşda) Nevfel, gerçekten şehid oldu...

Gazadan sonra Allahın Resulü ve arkadaşları Medine'ye dönüyorlardı.

Kadınlar, çocuklar ve ihtiyarlar, karşılamaya çıktılar. Hepsi sevinç içindeydiler.

Nevfel'in hanımı, çocukları ve ihtiyar annesi karşılacılar arasındaydı.

- Gazanız mübarek olsun Yâ Resûlallah Nevfel'in hali nicedir?... diye sordular.

Merhametli "Efendimizin" gözleri nemlendi. Şehidlik haberini vermeğe mübarek kalbleri dayanamadı. Elleriyle arka tarafı işaret buyurup, geçtiler..

Arkadan Hazret-i Ali geliyordu. Nevfel'in yakınları, O'na sordular... "Allahın Arslanı" yanında yürüyen Hazret-i Ammar'a:

- Şehidlik haberini ben de veremiyeceğim. Yürü gidelim dedi.

Eliyle arka tarafı işaret etti.

Sonra Hazret-i Ömer geliyordu. "Büyük" Ömer de, aynı şekilde hareket etmek zorunda kaldı...

Daha sonraki Hazret-i Osman da başka türlü yapamadı. Eliyle, arka tarafı işaret edip, geçti...

En sonra gelen Ebu Bekir hazretleriydi. Yanında "Muaz bin Cebel" bulunuyordu. Geride Hazreti Zübeyr' den başka kimse kalmamıştı.

Nevfel'in yakınları son ümitle, Sevgili Peygamberimizin en aziz arkadaşına yaklaştılar. Aynı şeyleri sordular.

Hazret-i Ebu Bekir kendi kendine düşündü:

"- Yâ Rabbim... Ne kadar zor durumdayım. Eğer doğru söylersem, mahzun kalbleri, daha fazla üzmüş olacağım. Bunu yapmaktan, Sevgili Peygamberimiz bile çekindiler... O'na nasıl, aykırı davranabilirim. Fakat yalan da söyleyemem.

Sen bana öyle bir şey ilham et ki, bu gariblerin yüreği, daha fazla yanmasın Allahım"...

Peygamber Efendimizin doğru sözlü dostu "Sıddîk," bütün kalbiyle,

- Yâ Allah..! Ya Nevfel...! diye "Ah" çekerek inledi.

İşte o sırada, yaydan fırlamış ok gibi "bir atlı" yıldırım hızıyla yanlarına yetişti.

- Buyur Yâ "Sıddîk"... Beni mi çağırdın. Ey Allah Resulünün sevgilisi? diye sordu. Bu atlı Nevfel'den başkası değildi.

Bütün Eshâb-ı kiram, hayrette kaldılar.

Sonra Cebrail aleyhisselâm isimli melek göründü. Peygamber Efendimize şunları söyledi.

-Yâ Resûlallah... Hak teâlânın selamı var...

(Eğer "Peygamberin Mağara Arkadaşı" Sıddîk, bir kere daha "ALLAH" deseydi; "Yüceliğim" hakkı için, bütün şehidleri diriltirdim. Çünkü, Ebu Bekir adlı kulum; cahiliye devrinde "İslâmiyetten önce bile, hiç yalan söylememiştir" buyurdu.

Ebu Bekir'in yalancı çıkarılmaması için, Nevfel'i Cenâb-ı Hak diriltti... Nevfel bundan sonra, nice yıllar daha yaşadı.

Nihayet duası kabul olundu. "Yemame" çenginde şehidlik şerbetini içti.

CİĞER KEBABI

Bir gün ashabı güzin Kainatın Efendisinin huzuruna gelip Hz. Ebu Bekir’den şikayette bulundular:
- Ya Rasulallah, Hz. Ebu Bekir bir oda içine girip ciğer kebabı yiyor, biz kokusunu duyuyoruz, fakat bizi davet etmiyor.
Sultanı Enbiya buyurdular ki:
- Onun bir daha böyle yaptığını görürseniz bana haber verin. Beraber gidip bakalım.
Bir gün yine Hz. Ebu Bekir odaya girdi. Haber verdiler. Resul-i Ekrem hemen kalkıp oraya gitti. İçeri girdiğinde gördü ki ne ateş var ne kebap. Hz. Ebu Bekir’e sordu:
- Ya Ebu Bekir, yalnız başına ciğer kebabı yiyormuşsun doğru mudur?
Ebu Bekir (ra) de:
- Ya Rasulallah, haşa! Ben ciğer kebabı yemiyorum. Pişen kendi ciğerim, diye cevapladı. Rasulullah sebebini sorduğunda Hz. Ebu Bekir:
- Ya Habiballah, her an aklıma şu geliyor: Hak Teala bana İslam’ı nasip etti. Habibinin dostu eyledi. Ashab arasında meşhur oldum. Acaba kıyamet gününde halim ne olur? Allah-u Teala’ya bu kadar nimetin şükrünü eda edebilir miyim, diye korktuğumdan ciğerim yanıyor, kebap oluyor, cevabını verdi.
Bunun üzerine Ebu Bekir (ra) hakkında ayetler indi. Ashab-ı kiramın Hz. Ebu Bekir’e olan muhabbeti daha da arttı.
 

YARATICILIK

Selam millet umarım herkes iyidir..........................................................................................

Bu gün kü konumuz da her konumuz gibi önemli diyorum, tabi ki bu benim fikrim.................................................................................................

Bu gün başlıkta da belirttiğim üzere yaratıcılığı işleyeceğiz.............................................................................................................................................

Elim den geldiğince sıkmadan kısa tutmaya çalışıyorum, amacım sadece kıvılcım çakmak gerisi size kalmış....................................................................................................

Yine çenem düştü,artık başlayalım diyorum..............................................................................................................

Öncelikle YARATMAK ne demek buna bir açıklık getirelim....................................................................................................................................

YARATMAK bir şeyi yoktan var etmek demektir.Hani biz PSİKİYATRİST ve PSİKOLOG'ların ağızlarına sakız ettikleri YARATICILIĞINIZI geliştirin cümlesi ile başlamak isterim......................................................................

Ampul'ü Edisson yaratmamıştır ya da Atom'u Einstion yaratmamıştır,bu ve pek çok bilim adamı sadece Yüce yaratıcının vermiş olduğu ilimle ve izinle sadece yaratıcı tek güç sahibi olan Allah tarafından yaratılanları keşfetmişlerdir....................................................................................................

Peki biz ne yapıyoruz,küçücük yavrularımızı onlarda olmayan bir meziyeti yani yaratma gücünü empoze etmeye çalışıyoruz,hem vagon yüküyle günaha giriyoruz hemde yavrularımızı ruh hastası ediyoruz değil mi ????????????????????????????????????

Şimdi diyorum ki ben hep bu tarz yazılar yazdığım için okuyanlarda beni dinine bağlı ve kulluk vecibelerini kusursuz yerine getiren biri sanıyor fakat hiç utanmadan itiraf edeyim ben bırakın kul olmayı hayvandan aşağı yaşadım ve iğrenç ötesi diye tanımlanacak bir ömür yaşadım fakat amacım sadece ve sadece birikimlerimi paylaşmak ve lutfedip olumlu yada olumsuz yorum yazarsanız memnun olacağım.Dediğim gibi ben kıvılcım çaktım gerisi size kalmış yoksa insan nefs'i bilmiyorum demez ve ilim satmak istersem sayfalarca ukalalık yapabilirim ama yapmayacağım.Sevgiyle kalın.....

HAYVAN İLE İNSANIN FARKI

Selam millet,umarım herkes iyidir.............................................................................................................
 
Bu gün kü konumuz için öncelikle şunu belirtmek isterim........................................................................................................
 
Hani bir söz vardır ya şöyle ki : İnsanları tanıdıkça hayvanları daha çok seviyorum........................................................................................................
 
Bu sözü kim söylemiş bilmiyorum ama üzerinde acizane yorum yapmak istiyorum.............................................................................................................................
 
Allah insanı yer yüzünün halifesi olarak yaratmış değil mi ???????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????????*
 
ve bütün dünyayı hatta uzayı bile bizim hizmetimize sunmuş.............................................................................................................................................................................................
 
Şimdi size sorarım sırf değişiklik olsun diye kız kardeşi ile ya da baldızı ile ki baldız kız kardeşe eşittir, cinsel birliktelik yaşayan hayvan gördünüz mü ????????????????????????????????????????????????
 
Bilmeyen kardeşlerim için söylüyorum bütün hayvanlar aynı batında doğan kardeşleri ile çiftleşmezler.....................................................................................................................................................
 
Fakat  biz akıl sahibi ve söz de vicdan sahibi insanlar, sırf değişik bir lezzet olsun diye öz kardeşlerimizle, kızlarımızla ve can ciğer arkadaşlarımızın eşleri ile beraber oluruz ve sonra biri bizi kızdırdığında hayvan diye bağırırız değil mi ?????????????
 
Hani Albert EİNSHTION hayatın dan söz ederken bir ayeti kerime den bahis etmiştim şöyle ki : Kainatta hiç bir zerre yokturki Allah'ı c.c zikretmesin, sadece nankör insanoğlu zikretmez........................................................
 
Birbirimize kızdığımız da hayvan diye hitap edebiliyoruz ama onlar kadar olamıyoruz..................................................................
 
Bu satırlar da söylediklerim önce kendi nefs'ime çünkü Allah beni kainatın en şerefli varlığı olarak yarattı ama ben hayvan dan aşağı yaşayıp onlar kadar olamadım ve korkarım olamayacağımda..............................................................
 
Allah'ın c.c bizi çok sevdiğini bilip insan olmakla şereflendirdiğini unutmamak dileğiyle.......................................................................................
 
Sevgiyle kalın..............................................................................................................................

ŞU MEŞHUR DELİ DANA KUŞ GRİBİ‏ VE DOMUZ GRİBİ‏

Selam millet........................................................................
 
Umarım iyisinizdir ve hep iyi olursunuz inşallah..................................................................
 
Bu günlerde fazla kaşındığımın farkındayım ve umarım bir kaşıyan çıkmaz deeermişiiiiim !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
 
Bu gün kü konumuz üzerinde geniş bir araştırma yapmadım ama bu konuda söz sahibi olabilecek bir doktor büyüğümle detayları üzerine sohbet etme fırsatı buldum................................................
 
Onunda başına iş açmamak için ismini vermeyeceğim ama şunu söyleyebilirim.......................................................................................................................................
 
Kendisi ekonomi uzmanı sayın Kemal Derviş ile beraber Amerika'da çalışmış ve onunla beraber yurdumuza dönmüştür..................................................................................
 
İyi ki ismini söylemedim değil mi :) :) :) :) :)
 
Anlattıkları bana çok doğru ve mantıklı geldi ancaaak bana öyle gelmesi size de öyle gelmesi gerekir anlamına gelmez...................................................
 
Aynen aktarıyorum............................................................................................
 
Sayın hocam bunun insan sağlığı ile uzaktan yakından bir ilgisi yok...................................................................
 
Bu tıp dünyasının fikri değil, tamamen dünya ekonomisini yöneten ülkelerin politikasıdır...................................................................................
 
Dünya piyasasın da kırmızı et tüketimi azaldığında dengeleme amaçlı 'kuş gribi' ortaya atılır.............................................................................................
 
Beyaz et tüketimi azaldığında bu kez de deli dana vakası ortaya atılır ki, insanlar beyaz et tüketsin diye..............................................................................................
 


Soru ; Peki hocam bu iğrenç bir durum değil mi sence, çünkü insanların beyaz et ya da kırmızı et tüketim hakkına tecavüz değil mi ??????????????????????????????????????????????????????????
 


Cevap ; Hocam orasını karıştırma çünkü bu ikimizi de ne beyaz ne de kırmızı et yiyemez hale getirir............................................................
 
Bu düzen böyle gelmiş böyle gidecek..................................................................................................................
 


YORUM ; Hayır efendim böyle gelmiş olabilir ama böyle gitmeyecek, gitmemeli de zaten...........................................................................................
 
Bir de ekran karşısına geçip, falan ilçenin belediye başkanı ya da falan millet vekili Cumhurbaşkanının vermiş olduğu iftar yemeğinde hiç korkmadan tavuk yedi diye haber yapıyoruz.....................................................
 
Ben Aziz Nesin'i hiç sevmem, sevmeme nedenim de günahı ona ateist olduğunu duymuştum, bel ki o da yalandır kim bilir, tabi ki en doğrusunu Allah c.c bilir........................................................
 
Onun bir sözü vardır meşhur ; Türkiye'nin % 60'ı aptal diye.Doğruyu söylediği için o da hiç sevilmezdi.....................................................................................
 
Lütfen bana da aynı muameleyi yapmayın ve beni çok sevin ne oluuur !!!!! Ölümü görün sevmezseniz deeermişiiiiim...............................................................................
 
Son olarakta geçenler de televizyon da Mehmet Ali Birand söyledi, aynen yorumsuz aktarıyorum.............................................................
 
Domuz gribi diye bir hastalık yokmuş ve küresel kriz nedeni ile ekonomiyi düzeltme amaçlı yapılmış bir tezgahmış çünkü bu vaka ortaya atılarak sırf aşısın dan 49,5 milyar dolar gelir sağlanmış.....................................................
 
Görüyor musuz işte beynimizi böyle doğru kullanamayınca 'birileri öyle söylemişse kesin doğrudur mantığı ile sığır gibi yaşar gideriz diyorum ve çok doğru söylüyorum ve bitiriyorum...................................
 
Bir de hepinize şimdi kızasım geldi ve bu sebeple sevgiyle kalın diye bitirmiyor..........................................
 
Nere de nasıl kalmak istiyorsanız öyle kalın diyorum N O K T A...................................................................................
 

FRANSIZ DOKTOR

Selam millet.................................................................................
 
Bu gün biraz bilimsel olalım dedim acizane.....................................................................
 
Beyin kanaması geçirmem sebebi ile şu an ismini anımsayamadım mazur görün çünkü bir bunaklık hasıl oldu bende................................................................
 
Bir Fransız doktor 11 sene neden islam da ayak ta su içmek günah diye araştırıyor ve sonun da şu bilimsel veriye ulaşıyor.......................................................................
 
Ayak ta su içtiğimiz de mide ile bağırsak arasında ki kapak açık kaldığı için içtiğimiz her neyse direkt olarak bağırsaklara iniyor ve hastalanıyoruz ama oturarak ya da çömelerek içtiğimiz de bu kapakçık kapandığı için içtiğimiz sıcak olsun ya da soğuk olsun midemizin ısısına eşit olduğun dan bağırsaklara indiğinde ne yakıyor ne de üşütüyor ve böylelikle hastalanmıyoruz....................................................................................................
 
Bunun üzerine ahkam kes derseniz bu benim işim olduğu için sayfalarca yazabilirim fakat dediğim gibi ben kıvılcım çakayım siz düşünün lütfen ve son cümle ; Bu doktor bunu öğrendikten sonra Allah bizim zararımıza olan hiç bir şeyi istemiyor bu ne büyük bir din böyle diyerek müslüman oluyor.........................................................................
 
Sevgiyle kalın................................................................

ENERJİ‏

Kainat enerji üzerine kurulmuştur şöyleki ; Bir kaçını sayacak olursak, radyo ve tv frekansı ki bunlar canlı yayın ve banttan yayın olmak üzere ikiye ayrılır, internet, normal telefon ve cep telefonu, telgraf, telsiz, elektrik ve şimdi sayamayacağım kadar pek çok şey............................................

O gün siz tostunuzu yerken ben iş başındaydım ve eğer kodlama da bir hata yapsaydım bir sonra ki görüşme asla olmayacaktı ve internet kafeye gelmeyecektiniz...................................................

Hemen açalım. ; O gün yatağınız dan kalkıp Taksim'e gelene kadar hep aklınız da çocuklar duymasında ki Haluk karakteri vardı ve zaman zaman bu ne alaka dediğiniz oldu.......................................................

Taksim meydanına gelince Levent'e gidecekken adımlarınız sizi şuursuzca bana getirdi..............................................................

Önce internetin altın da tanışmış olduğumuz büfeye baktınız ve beni göremeyince ümitsizlikle yukarı çıktınız ve bir de ne göresiniz ben oradayım ve ne alakaysa hemen yanıma gelmeyip arkama oturup beni izlediniz ve sizin için çok önemli biriymişim gibi bir süre beni izlediniz ve gerisini biliyorsunuz................................................................

Şimdi sözün özüne gelelim...................................................................................................

O ilk karşılaştığımız gün ben bir kodlama hatası yapsaydım ikinci buluşma asla olmayacaktı.......................................................

Şöyle bir süreç geçti o an.................................................................................................................

Önce oyuncu Haluk Bilginer ve sonra Haluk Kurdoğlu geldi aklıma ve dedim ki eğer bunları tanımıyorsa hatta tanıyor olsa bile ya anımsayamazsa ve final.....................................................

En az 4 kez izleme ihtimaliniz daha fazla olan 'Çocuklar Duymasın'da ki Haluk karakteri geldi aklıma..............................................................................................

Bildiğiniz gibi N.L.P beyni dörde bölüp her dilimini aynı anda ayrı ayrı aktif tutabilme tekniğidir, bu sebeple en az 4 kez izlemiş olmanız lazım............................................................................................

Anımsarsınız bir gün yine siz Güngören'deydiniz ben de otogardaydım ve size harika bir görsel şölen hazırlamıştım ve siz gelmediniz eğer lütfedip gelseydiniz bu iş bu güne kalmayacaktı.....................................................

Başta da belirttiğim gibi kainat enerji üzerine kurulmuştur, örneğin biz telepati ve buna benzer şeylere sadece yazılı ve görsel basında şahit olduğumuz ve hiç yaşamadığımız için kavrayamıyor ve hiç inanamıyoruz..........................................

Dediğim gibi benim doğa üstü güçlerim yok tıpkı sizin gibi fakat yüce yaratıcının bize bahşettiği beyni,zekayı ve enerjiyi O'nun c.c rızası doğrultusunda hayrda kullanırsak elektrikler asla kesilmez ve beynimizi tam kapasite kullanabiliriz öyle değil mi ??????????????????????????????????

Güvenparkta ki son görüşmemiz de ben yine çalışıyordum ve ben davet ettiğim halde ben sustum hep siz konuştunuz ve bana telefonda randevu saatini ve yerini söylerken bilinçsizce Haluk bey diye hitap ettiniz ve şimdi sorsam bilerek söylemiştim dersiniz çünkü şu an beyninizi kontrol etme gücüne sahipsiniz.............................................................................

NOT : Bir düşünelim birbirimize kıüfrettiğimiz de bundan Hindistan'da ki ya da Çin'de ki adama ne değil mi ???????????????????????????????????????????????????

İşte cevap : Siz sanıyor musunuz ki ; Söylediğimiz tatlı bir söz ya da tebessüm tekrar ya da ettiğimiz bir küfür ya da attığımız bir yumruk sadece muhatabımızı ilgilendiriyor................................................................

Hani bazen durduk yere içim de bir sıkıntı var ya da tam aksi bugün kendi mi çok enerjik hissediyorum deriz ya..................................

İşte bu ya muhatabımız dan empati yoluyla edindiğimiz ya olumlu ya da olumsuz enerjidir......................................

Peki o gün kimseyle muhatap olmamışsak ne olacak ??????????????????????????????????????????????

CEVAP : İşte benim kasıt ettiğime geliyoruz bu kez..................................................................................

Zaten hayatımız ve kainat enerji üzerine kurulmamış olsaydı o zaman dua ya da beddua etmemizin de bir anlamı olmazdı çünkü dua ve beddualarımızı Yüce yaratıcıya ulaştıran o duanın ya da bedduanın enerjisidir ve bu iletişime kendisi muhtaç olduğu için değil tam aksi her şeyi ama her şeyi bir sebebe bağlamasındandır ki O'nun sonsuz kudretine ve sanatına şahit olalım diye yoksa yağmuru bile bir sebebe dayandırmadan yağdırabilirdi değil mi ???????????????????????????????????????????

Sebepler yarattığı için günler öncesinden yağmur ya da kar geleceğini biliyoruz. Tabi ki O'nun c.c verdiği ilimle ve izinle...........................................................

NOT : Ben yapım itibariyle çok REALİST yani gerçekçi bir kişiliğe sahibim ve her şeye hemen birileri öyle söylemiş diye inanmam ve bu konuyu da her konumuz gibi uzun süre araştırarak emek harcayarak tespit ettim yoksa bu ilim bana ait değil.............................

Bu kez sevgiyle kalın demiyorum....................................

Hepinizi hepimizin ve kainatın  ve de enerjilerin sahibine emanet ediyorum............................................................

NOT 2 : Eğer irdelerseniz hayatımızın her anın da ve alanın da O'nun sonsuz ilmine ve kudretine şahit olacak ve bu adam neden devamlı Allah'dan c.c söz ediyor anlayacaksınız....................................

Çok iyi bir müslüman olduğu için mi yoksa çok iyi bir araştırmacı olduğu için mi !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Bu mail N.L.P eğitimi verdiğim canavar gibi bir öğrenciye hitaben yazılmıştır.....
Kainat enerji üzerine kurulmuştur şöyleki ; Bir kaçını sayacak olursak, radyo ve tv frekansı ki bunlar canlı yayın ve banttan yayın olmak üzere ikiye ayrılır, internet, normal telefon ve cep telefonu, telgraf, telsiz, elektrik ve şimdi sayamayacağım kadar pek çok şey............................................

O gün siz tostunuzu yerken ben iş başındaydım ve eğer kodlama da bir hata yapsaydım bir sonra ki görüşme asla olmayacaktı ve internet kafeye gelmeyecektiniz...................................................

Hemen açalım. ; O gün yatağınız dan kalkıp Taksim'e gelene kadar hep aklınız da çocuklar duymasında ki Haluk karakteri vardı ve zaman zaman bu ne alaka dediğiniz oldu.......................................................

Taksim meydanına gelince Levent'e gidecekken adımlarınız sizi şuursuzca bana getirdi..............................................................

Önce internetin altın da tanışmış olduğumuz büfeye baktınız ve beni göremeyince ümitsizlikle yukarı çıktınız ve bir de ne göresiniz ben oradayım ve ne alakaysa hemen yanıma gelmeyip arkama oturup beni izlediniz ve sizin için çok önemli biriymişim gibi bir süre beni izlediniz ve gerisini biliyorsunuz................................................................

Şimdi sözün özüne gelelim...................................................................................................

O ilk karşılaştığımız gün ben bir kodlama hatası yapsaydım ikinci buluşma asla olmayacaktı.......................................................

Şöyle bir süreç geçti o an.................................................................................................................

Önce oyuncu Haluk Bilginer ve sonra Haluk Kurdoğlu geldi aklıma ve dedim ki eğer bunları tanımıyorsa hatta tanıyor olsa bile ya anımsayamazsa ve final.....................................................

En az 4 kez izleme ihtimaliniz daha fazla olan 'Çocuklar Duymasın'da ki Haluk karakteri geldi aklıma..............................................................................................

Bildiğiniz gibi N.L.P beyni dörde bölüp her dilimini aynı anda ayrı ayrı aktif tutabilme tekniğidir, bu sebeple en az 4 kez izlemiş olmanız lazım............................................................................................

Anımsarsınız bir gün yine siz Güngören'deydiniz ben de otogardaydım ve size harika bir görsel şölen hazırlamıştım ve siz gelmediniz eğer lütfedip gelseydiniz bu iş bu güne kalmayacaktı.....................................................

Başta da belirttiğim gibi kainat enerji üzerine kurulmuştur, örneğin biz telepati ve buna benzer şeylere sadece yazılı ve görsel basında şahit olduğumuz ve hiç yaşamadığımız için kavrayamıyor ve hiç inanamıyoruz..........................................

Dediğim gibi benim doğa üstü güçlerim yok tıpkı sizin gibi fakat yüce yaratıcının bize bahşettiği beyni,zekayı ve enerjiyi O'nun c.c rızası doğrultusunda hayrda kullanırsak elektrikler asla kesilmez ve beynimizi tam kapasite kullanabiliriz öyle değil mi ??????????????????????????????????

Güvenparkta ki son görüşmemiz de ben yine çalışıyordum ve ben davet ettiğim halde ben sustum hep siz konuştunuz ve bana telefonda randevu saatini ve yerini söylerken bilinçsizce Haluk bey diye hitap ettiniz ve şimdi sorsam bilerek söylemiştim dersiniz çünkü şu an beyninizi kontrol etme gücüne sahipsiniz.............................................................................

NOT : Bir düşünelim birbirimize kıüfrettiğimiz de bundan Hindistan'da ki ya da Çin'de ki adama ne değil mi ???????????????????????????????????????????????????

İşte cevap : Siz sanıyor musunuz ki ; Söylediğimiz tatlı bir söz ya da tebessüm tekrar ya da ettiğimiz bir küfür ya da attığımız bir yumruk sadece muhatabımızı ilgilendiriyor................................................................

Hani bazen durduk yere içim de bir sıkıntı var ya da tam aksi bugün kendi mi çok enerjik hissediyorum deriz ya..................................

İşte bu ya muhatabımız dan empati yoluyla edindiğimiz ya olumlu ya da olumsuz enerjidir......................................

Peki o gün kimseyle muhatap olmamışsak ne olacak ??????????????????????????????????????????????

CEVAP : İşte benim kasıt ettiğime geliyoruz bu kez..................................................................................

Zaten hayatımız ve kainat enerji üzerine kurulmamış olsaydı o zaman dua ya da beddua etmemizin de bir anlamı olmazdı çünkü dua ve beddualarımızı Yüce yaratıcıya ulaştıran o duanın ya da bedduanın enerjisidir ve bu iletişime kendisi muhtaç olduğu için değil tam aksi her şeyi ama her şeyi bir sebebe bağlamasındandır ki O'nun sonsuz kudretine ve sanatına şahit olalım diye yoksa yağmuru bile bir sebebe dayandırmadan yağdırabilirdi değil mi ???????????????????????????????????????????

Sebepler yarattığı için günler öncesinden yağmur ya da kar geleceğini biliyoruz. Tabi ki O'nun c.c verdiği ilimle ve izinle...........................................................

NOT : Ben yapım itibariyle çok REALİST yani gerçekçi bir kişiliğe sahibim ve her şeye hemen birileri öyle söylemiş diye inanmam ve bu konuyu da her konumuz gibi uzun süre araştırarak emek harcayarak tespit ettim yoksa bu ilim bana ait değil.............................

Bu kez sevgiyle kalın demiyorum....................................

Hepinizi hepimizin ve kainatın  ve de enerjilerin sahibine emanet ediyorum............................................................

NOT 2 : Eğer irdelerseniz hayatımızın her anın da ve alanın da O'nun sonsuz ilmine ve kudretine şahit olacak ve bu adam neden devamlı Allah'dan c.c söz ediyor anlayacaksınız....................................

Çok iyi bir müslüman olduğu için mi yoksa çok iyi bir araştırmacı olduğu için mi !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

NOT : Bu diyalog N.L.P eğitimi verdiğim bir canavar gibi bir öğrenciye hitaben yazılmıştır kafanız karışmasın.....

NEURO LİNGUİSTİC PROGRAMMING (N.L.P)‏

N.L.P nedir ne demektir ? CEVAP ; Açılımı NEURO LİNGUİSTİC PROGRAMMİNG olan ve anlamı beyin dili ile programlama demektir ve görsel ve işitsel yani duyumsal olarak ikiye ayrılır ve işitsel olarak uygulanırken NEUROTRANS'tan  faydalanılır yani ikisi bir arada uygulanır.......................................................

Coca cola firması yaptığı anlaşmalarla vizyondaki  filmlerin firmaları ile büyük paralar karşılığı anlaşıp şu görsel tekniği kullanmıştır................................................

Sinema tekniğinde şöyle bir şey vardır ; Filmdeki her hareket için aynı kareden 25 adet çoğaltmak zorundasın yani elini kaldırdığını görüntüleyebilmek için bu resimden 25 adet çoğaltmak zorundasın................................................................

İşte bu kola firması filmlerdeki her 25 karede bir coca cola amblemini koyduğu için sen molada çıktığın zaman mecburen coca cola içersin çünkü insan beyni öyle harikulade bir makineki sen filmi seyrederken o yani bilinçaltı kısmın film karesini mikrosantim boyutunda tarar ve filmdeki çekim hatalarına hatta filmdeki bir karede ki çapağı bile kaydeder ve senin bunun farkına varabilmen için bunu sana birinin söylemesi gerekir ve sen bu bilinçle defalarca izleyerek farkedersin ancak.................................................

2) Yaşlı genç, bayan erkek,cahil okumuş kime sorarsan sor herkes şu soruya şu cevabı verir.........................................

SORU; Asla modası geçmeyen ve geçmeyecek olan araba hangisidir ?????????????????????????????????????

Hangi araba modelini seversen sev cevap; MERCEDES,

Bu firmada coca cola'dan bir adım öne giderek şu tekniği kullanmıştır..................................................................

Hani ilkokul çağındaki çocuklar için hazırlanan bulmacalar vardır hani,şöyle ki ; İki resim arasındaki 7 farkı bulun diye.....................................................

Sen şapkalarda ki boncukları ya da paçasında ki benekleri sayarken bilinçaltın yine iş başındadır ve yine mikrosantim boyutunda taradığı için resimde gizlenen mercedes amblemini es geçmez ve kayıt yapar ve onunla ilgili bir konu olduğunda kendi iradesiyle biliyormuş gibi ukalaca yorumunu yapar ve sanki hakkında çok bilgi sahibiymiş gibi mercedes üzerine araba tanımam der...........................................................

3) Mancester united futbol takımının 40 sene gibi uzun bir süre kendi sahasında yenilmeyişi ve Barcelona futbol takımının 6 sezon üstüste şampiyon olmasının sebebide budur.....................................................

Onlarda şunu yapmışlardır...........................................................

Maç gününden bir gün önce futbolcular yatmadan önce onlara futbol ile alakası olmayan bir film seyrettirirler ve bu filmin her 25 karesinde bir o filmi izleyen futbolcuların oynayacakları takıma daha önce attıkları goller ve kalecinin yaptığı kurtarışlar yerleştirilir ve ertesi gün maç esnasında bir önceki kayıtlar banttan oynar beyinlerinde ve aynı vuruş mesafesine gelipte aynı açıyı yakaladıklarında bilinçaltı devreye girer ve topa aynı kavisle ve aynı sertlikte vurulur ve maç kazanılır,.............................................................

Artık parayla maç satın alma devri kapanmıştır ve sonradan bu büyünün bozulmasının tek sebebi kulübün yönetim kadrosunun değişmesidir...........................................

Son olarakta..................................................................

Coca Cola arapça tersten okunuşu diye yaz ve gör görmen gerekeni....................................................................................
 
Bize bu ve buna benzer şeyleri öğrettiklerinde ben hemen elimi kaldırıp hocayı soru yağmuruna tutardım ve bu öylesine sorulmuş sorular zinciri değil gerçekten sorulması gerekenler olurdu ve hocamız yine Haluk bey ne yumurtlayıp kafamızı b.k edecek kıvamında bakar ve söz verirdi bana,........................................................................
 
Bazılarıda işte bu arkadaşınız gibi irdeleyip kurcalamazsanız bu işi öğrenemeyeceksiniz derdi..........................................................................
 
Şimdi gelelim konumuza Coca Cola'yı bakınca göreceksin çünkü arapça okuyabiliyorsun diye biliyorum...............................................................................
 
Kabe yok Muhammed yok yazıyor.....................................................................
 
Şimdi ben bunu ilk öğrendiğimde ve buna benzer tekniklere şahit olduğumda hemen şu mantıklı soruyu sorup mantıklı doyurucu bir cevap istedim................................................
 
Herkes arapça bilmiyor ayrıca bilse bile kimin aklına gelir ki bu yazıyı ters çevirip tersten arapça okumak öyle değil mi ????????????????????????????????
 
Bence bu mantıklı bir soru ya sence ?????????????????????????????????????
 
İşte harikulade bir biçimde yaratılan beynimizi anlatan bu cevabı aldım ve bununda doğruluğunu araştırıp öğrendikten sonra bu işi daha bir ciddiye alıp işe dört elle sarılıp üniversitemizi ziyaret eden Keeny Rogers'in kızı Angelina Rogers'in dikkatini çekebilecek kadar ilerledim......................................................................
 
Şimdi gelelim konumuza...............................................................................
 
İnsan vücudu biz uykudayken bütün organlar çalışır uyumaz.................................................................
 
Bir örnek eğer midemiz yavaşta olsa çalışmasa uyandığımızda aç olmayız yada böbrekler çalışmasa uyanır uyanmaz tuvalete gitmeyiz değil mi ?????????????????????????????
 
Fakat yavaş bir tempo ile çalışsada tüm organlar uyumaz çalışır fakat beyin ne tempoyu arttırır ne de yavaşlar çünkü o yapılması gereken her şeyi bilir ve hiç acele etmez ve aynı tempoda 24 saat aralıksız çalışır.........................................................
 
Hani demiştim ya ben kurcaladıktan sonra yarım bırakırsak fena saçmalarsın diye çünkü iyi kötü onun bir sistemi ve temposu vardı ve ben onu kurcalayarak hem temposuyla hemde sistemi ile oynadım ve bu seni Kur-an'a yalan yere el basacak kadar ileri götürdü..................................................................
 
Şimdi biraz teknik kısmından söz etmek istiyorum gerçi pek bir anlamı kalmadı fakat olsun doğrusunu bil.................................................................
 
Ayrıca sonuna gelmiştik be güzelim fakat bu tamamen senin suçun değil çünkü bu kez asla ve asla geri vites yapmaz ve bana yalan konuşup güvenmemezlik yapmaz diye sana güvenip seni boş bıraktım ve b.k yedim...........................................................................
 
Şimdi yukarıda hocamıza sorduğum soru ve aldığım cevabı araştırıp doğruluğunu teyit ettikten sonra ki son halini açayım sana....................................................
 
İnsan beyni öncelikle bir görüntüyü hayal ettiğimizde 110'a 80 ebatında bir plazma düşün bu boyutta görüntüler ve bu görüntüyü kıçından uydurmaz..............................................
 
Hatta o görüntünün bir örneği daha önceden mevcut değilse bile...........................................................
 
İşte en ilginç yanı bu yani var olmayan bir şeyi hayal ediyoruz ve o uydurmadan gerçek görüntüyü veriyor yoksa hiç var olmayan bir cihazı nasıl hayal etmeden icat edebiliriz ki ???????????????????
 
Önce hayal edip sonra yapmıyor muyuz ???????????????????????????????????????
 
Şimdi final...........................................................................
 
Dediğim gibi 110'a 80 boyutlarında bir tv ölçülerinde gözümüzün önüne geliyor ve biz fark edemeden o bu görüntüyü enine,boyuna,çarpraz,ters çevirip inceliyor hemde mikrosantim boyutunda ve hiç bir şeyi es geçmiyor....................................................................
 
Şimdi gelelim o zaman benim kafamı b.k eden bölüme ve cevabına.............................................................
 
Tersten okuyunca arapça kabe yok Muhammed yok yazıyor ya kaç kişi arapça biliyor, kaç kişi bunu ters çevirip okur, ters çevirip okusa bile bunun bilinçli olarak yapılabileceği ihtimali verir ?????????????????????????????????????????????
 
Dediğim gibi bu yanımız seninle çok örtüşüyor, bende çok kurcalayıcı ve irdeleyici biriyim hemde sana nazaran daha detaylı.....................................................
 
Bunun sebebi senden daha zeki oluşum değil, sadece senden daha fazla kullanım alanına sahip oluşumdur..............................................
 
İşte final...................................................................
 
Evet biri var ve arapça tek kelime bilmiyor ve bilse bile o yazıyı ters çevirip tersten okumuyor hatta okusa bile bunun kasıtlı yapıldığını düşünmeyecek kadarda iyi niyetli diyelim ve işte tam burada O'nun c.c sonsuz ilmi ve kudreti devreye giriyor ve bir kulunu seçip onun eliyle bunu deşifre ediyor......................................................................................